Mindblown: a blog about philosophy.

Sadakat programlarında gerçek kişiselleştirme ancak doğru segmentasyonla mümkün. Jarvis Connection®, demografik ve davranışsal verileri bir araya getirerek hem B2B hem B2E alanında hibrit segmentasyon sunuyor; statik, dinamik ve koşul bazlı segmentleri gerçek zamanlı güncelleyip yöneterek markaların her müşteriyi kendi yolculuğunda yakalamasını sağlıyor. Bu yapı, kişiselleştirilmiş tekliflerle müşteri bağlılığını artırırken, performans takibi ve sürekli iyileştirme ile…

Jarvis Connection®’ın yeni belge okuma özelliği sayesinde artık fiş, fatura ve irsaliye gibi belgeler sisteminize yüklenebiliyor; çevrimdışı alışverişler dijital veriye dönüşerek sadakat kurgularınızın aktif bir parçası haline geliyor. Yapay zekâ destekli belge tanıma, davranışa dayalı etkileşim, oyunlaştırma ve mikro-segmentasyon yetenekleriyle, sadakat artık yalnızca dijital değil; müşterinin olduğu her yerde yaşayan bir deneyim

Dijital çağda kullanıcı deneyimi, bir markanın kaderini belirleyen en önemli unsurlardan biri hâline geldi. Ancak bu deneyimi güçlendiren teknolojilerin kullanıcıya fark ettirilmeden, hatta görünmeden çalışması artık yeni bir rekabet avantajı.

Sadakat programları müşteri bağlılığını artırmak ve markaların sürdürülebilir büyümesini desteklemek için yıllardır kullanılan güçlü araçlar arasında yer alıyor. Ancak günümüz dijital çağında yalnızca puan toplayan ve indirim sunan geleneksel programlar artık yeterli değil. Tüketici kendisine özel olarak hazırlanmış bir hizmet bekliyor. Yani kişiselleştirilmiş deneyimleri, gerçek zamanlı etkileşimi ve bir hikâyesi olan, bu hikâyesiyle bağ kuran…

Sadakat verisi, pek çok markanın elinin altında olan ama çoğu zaman ya göz ardı edilen ya da etkin kullanılmayan bir kaynak. Oysa doğru işlenen veriler müşteri davranışlarını anlamak, pazarlama stratejilerini keskinleştirmek ve büyümeyi hızlandırmak için eşsiz bir potansiyele sahip. Günümüzün duygusal bağ odaklı tüketici beklentileri için kişiselleştirilebilir yenilikçi sadakat programları ekstra önem kazanıyor

Sadakat programları artık sadece sadakati değil, rekabet üstünlüğünü de belirliyor, ancak birçok marka için sadakat programları, aynı kural setlerini tekrarlayan ödüllendirme mekanizmalarından ibaret. Her fırsatta dile getirdiğimiz bir şey var: Markanızın kimliği, müşterilerinize dokunduğunuz her noktada kendini göstermeli; sadakat programınız da buna dahil. Bu noktada sorulması gereken temel soru şu: Sadakat stratejinizin klonlanması ne kadar…

Sadakat programlarının her markanın bir parçası olduğu bir çağdayız, ancak müşteriler, puan biriktirme ve indirim almaktan öteye geçmeyen, birbirine benzeyen programlara karşı giderek daha duyarsız hale geliyor. Standart ödül modelleri, kısa vadeli teşvikler sunarak sadakat illüzyonu yaratıyor; fakat uzun vadeli müşteri bağlılığına dönüşemiyor. Öyleyse kritik soru şu: Sadakat programınız neden rakiplerinizinkine benziyor ve bunu nasıl…

Geleneksel sadakat programları günümüzün dinamik müşteri profili için yetersiz kalıyor. Özellikle Z Kuşağı, sadakati sadece bir puan toplama ve indirim kazanma mekanizması olarak görmüyor. Günümüzde bile ekonomik düzende etkileri yadsınamaz olan Z kuşağı, önümüzdeki 10 yılda en büyük müşteri kitlelerinden birisi olacak